Erdoğan: 7 değil 70 yıl da geçse 15 Temmuz’u unutmayacağımızı tüm dünyaya ilan ettik(3)
‘ŞU ANDA YAKLAŞIK 500 BİN KONUT YAPIYORUZ’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mültecilerle ilgili olarak, “Kardeşlerim şunu unutmayın, Suriye’de ölümden kaçıp bize sığınan kardeşlerimize ülkemizdeki ana muhalefetin yaklaşımı ne yazık ki insani bir yaklaşım değil. Ensar olarak bize.Hiç İslami bir yaklaşım değil.Suriye ve Irak’ta terör.Saldırılar devam ettikçe mültecilerin kendi topraklarına dönmeleri tahmin edilenden daha uzun zaman alacak.Şu anda orada 500 bin civarında konut yapıyoruz. .Güvenlik ve istikrar sağlandığında istekli ve onurlu geri dönüşler artacaktır.Bunu Suriye’nin kuzeyinde gördük.Bugüne kadar terörden arındırıp güvenli hale getirdiğimiz yerleşim yerlerine geri döndük.600 bine yakın sığınmacı briketle geri döndü. Sivil toplum kuruluşlarımızın öncülüğünde yürütülen konutlar projesinde yaklaşık 90 bin aileye barınma imkanı sağlandı.Temellerini 2 ay önce attığımız konut projesi kapsamında 240 bin aileyi geri kazanmayı hedefliyoruz. 1 milyon mülteci. Katar’ın mali altyapısı Şirketimiz ile gerçekleştirdiğimiz kalıcı konut projelerinde inşaat çalışmaları devam etmektedir. Bu adımları kararlılıkla atarken, bir yandan da sistematik olmayan göçün önlenmesine yönelik çalışmalarımızı yoğunlaştırdık” dedi.
Mültecilerle ilgili başta İstanbul olmak üzere büyükşehirlerde sıkı denetimler yapıldığını ifade eden Erdoğan, “Ülkemize turizm, yatırım, eğitim, sağlık amacıyla gelenler veya geçici gözaltında bulunanlara yönelik olumsuz yaklaşımımız devam ediyor. laf değil.Türkiye’ye ve Türk ekonomisine katkısı olan herkese kapımız açık.Suç işleyenler,toplumun huzurunu bozanlar,kaçak yollarla ülkemizde bulunanlar sınır dışı ediliyor.36 bin düzensiz göçmen gönderildi. son 2 ayda yakalandı 16 bini sınır dışı edildi geri kalanların süreçleri devam ediyor inşallah bu sorunu kültürümüze, inancımıza, hukukumuza ve hakkaniyetimize uygun olarak çözeceğiz. burada bir konuyu tekrarlamak istiyorum Her fırsatta dile getirdiğim gibi, biz tarih boyunca zora düşene, dertliye, zulme uğrayanlara, mazlumlara kucak açmış cömert bir milletiz. 1900’de kardeşlerimiz zulüm gördüğünde bunu yaptık. Suriyeli komşularımız canlarını kurtarmak için bize sığındığında bunu yaptık. Dün gece bir televizyon kanalında bir baba dinliyordum. ‘Bizi öldürün’ dedi. ‘Esad katliamından kurtulmaktan kardeşlerimize sığınıyoruz, kabul etmiyorsanız öldürün bizi’ Ukrayna’daki savaşın ardından ülkemize gelen yerinden edilmiş insanlara kapılarımızı açtık. Yarın Allah göstermesin, benzer felaketler başka bir komşumuzun başına gelirse insanlık ve komşuluk görevimizi yeniden yerine getireceğiz. Hiçbir fitne tüccarı, hiçbir provokatör, hiçbir faşist bağnaz, atalarımızdan bize miras kalan bu vicdani duruşu asla değiştiremez ve değiştiremez.” Mültecilere yönelik nefret söylemini Müslüman ya da Müslüman Türk kabul etsin, Mazlumları rengine, kökenine, dinine göre yargılamak bize yakışmaz, Batı’da kendi insanımızı tehdit eden yabancı düşmanı fikirlere meyletmek bize yakışmaz. Burada çizgimiz çok nettir.Ne güvenliğimizden taviz vermeyeceğiz, ne vatandaşımızı karamsarlığa sürükleyeceğiz, ne de Boraltan Köprüsü faciası gibi milletimizi mahcup etmeyeceğiz.Mazlumlara ve mağdurlara sahip çıkarken kalıcı üretmeye devam edeceğiz. yasa dışı göç sorununa gerçekçi politikalar ile çözüm yolları… Polislik mesleğine ilk adımınızı attığınız bugün, aynı zamanda hayatınızda yeni bir döneme giriyorsunuz. güç kadar fedakarlık da gerektiren yüce bir görev. Bu bakımdan mesleğinizde birbirinize destek olmanız, birbirinize yardım etmeniz ve sahip çıkmanız sizler için çok değerlidir. Görevinizi hakkıyla yerine getirebilmeniz için amirleriniz ve öğretmenleriniz eğitiminiz boyunca sizi her türlü duruma hazırlamıştır. Mesleğin inceliklerini ve görevinizi yaparken hassasiyetle uymanız gereken kuralları anlattılar. Polis Meslek Yüksekokullarında aldığınız eğitimin bu alanda dünyadaki en yeterli ve kapsamlı eğitimlerden biri olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Ancak yine de bazı şeyleri görerek ve yaşayarak öğreneceksiniz.” “KANUNUN SİZE VERDİĞİ YETKİSİ KULLANIRKEN SINIRLARI ASLA AŞMAYIN” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Zaman içinde deneyim kazanarak teorik eğitiminizi geliştireceksiniz. Bu süreçte aşağıdaki hususlara her zaman dikkat etmenizi istiyorum. 6 asırdır değişmeyen devlet geleneğimizin temeli ‘insan yaşasın ki devlet yaşasın’ ilkesidir. Milletimize ne kadar sahip çıkarsanız, onları ne kadar yüceltirseniz, devletimiz o kadar büyür, gelişir, iman ve huzur yurdu olur. Ne kendi vatandaşına tepeden bakan Jakoben anlayışın, ne de kendi halkına zulmeden zalim zihniyetin bizim emrimizde ve hayal gücümüzde yeri yoktur. 2002’nin prestijiyle kendi vatandaşını tehdit olarak gören, asla geri dönmeyen yaklaşımları tamamen terk ettik. Görevlerinizi yerine getirirken özgürlük ve güvenlik istikrarını korumanızı beklediğimi vurgulamak isterim. Yasaların size verdiği yetkiyi kullanırken asla sınırları aşmayın. Meslek hayatınız boyunca kanundan, hukuktan, ahlaktan ve size her zaman yanlış yolu gösterecek vicdan pusulasından ayrılmayın. Milletin canına, malına, şerefine kasteden vicdansızlara karşı vicdansız ve kurallara uyan halkımıza karşı daima nazik olunuz. Unutmayın ki milletimizin desteği yanınızda oldukça hainlerle, teröristlerle, canilerle mücadeleniz çok daha kolay olacaktır.”
Son olarak Erdoğan konuşmasında, “Maşari’nin vicdanını yaralayan olayların önlenmesinde sizlerin çabaları belirleyici rol oynayacaktır. Ancak adaletin tecellisinde güvenlik ve yargımız el ele verirse, zalimler mutlaka cezalandırılacaktır” dedi. Hak ettikleri gibi cezalandırılsınlar. Aksi takdirde mağdurların yüreklerinde yanan ateşi söndüremeyiz. Aksi takdirde” dedi. Verilen cezaların caydırıcı olmasını sağlayamıyoruz. Aksi halde devletimize olan inancı istediğimiz düzeye çıkaramayız. Türk polisinin vicdan, merhamet, adalet ve asalet bakımından dünyada eşi benzeri olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Gururla giydiğiniz üniforma, milletimizin kalbine huzur veren, imanı alçaltan bir şeref simgesidir. Üniformanızın, mesleğinizin şeref ve haysiyetini korumak her zaman önceliğiniz olsun. ‘Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ dediğimiz ilkelerimize sıkı sıkıya sahip çıkmanızı bekliyorum. Buradaki her bir kardeşimin bu unsurlardan hareketle üzerine düşen görevi yerine getireceğine yürekten inanıyorum. Şimdi tüm velilerimize sesleniyorum. Öncelikle çocuklarınızı bize emanet ettiniz. Ve biz de tüm öğretmenlerimizle birlikte kalitenin kalite, verimliliğin verimlilik olduğu polis akademimizde eğitimden öğretime tüm bunların en ideal formda yavrularımızı yetiştirdik. Bize inandın. Biz de sana inandık. ve şimdi ülkemizin dört bir yanına dağılacaklar ve bu millete hamdolsun bir güvence kaynağı olacaklar. şahsım, milletim adına; Anneler ve babalar çok teşekkür ederim” dedi.