Meksika Devlet Başkanı Obrador, seçim reformunun Seçim Kolejini kısıtlamayacağını savunuyor
Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador, yürürlüğe girmek üzere olan seçim reformu kapsamında Ulusal Seçim Kurulu’nda kısıtlamalara gidileceği yönündeki iddiaları yalanladı.
Obrador, basın toplantısında yaptığı konuşmada, reform planı ve buna yönelik protestolar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Protestocuların afişlerinde “yolsuzluktan elinizi çekmeyin” demek istediğini kaydeden Obrador, “(Protestocular) Onlar için ayrıcalıklar dokunulmazdır. Uyuşturucu devleti dokunulmazdır” dedi. söz konusu.
Obrador, göstericileri “Meksika’daki yolsuzluk ve uyuşturucu ağlarının bir parçası olmakla” suçlarken, seçim reformunun Ulusal Seçim Kurulunu kısıtlamayacağını savundu.
Ayrıca Obrador, Ulusal Seçim Komisyonu bütçesinde yapılacak değişikliğin “milyonlarca dolar” tasarruf sağlayacağını da sözlerine ekledi.
Meksika’da Senato, ekonomik tasarruf sağladığı ve siyasi ayrıcalıkları azalttığı iddia edilen seçim reformunu 23 Şubat’ta onayladı. Reformun yürürlüğe girmesi için Obrador’un onayı gerekiyor.
Dönem
Başkent Mexico City’nin merkez meydanında meydana gelen 100 bine yakın aktivist, dün seçim yasasında değişiklik öngören yeni seçim reformunu protesto etti.
Aktivistler, seçim reformunun “demokrasiye yönelik bir tehdit” oluşturduğunu savundu.
Ulusal Seçim Koleji lideri Lorenzo Cordova, seçim reformunun orada çalışan binlerce kişinin işten çıkarılması anlamına geldiğini ve bunun “gelecekteki seçimler için risk oluşturacağını” açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Batı Yarımküre İşlerinden Sorumlu Yardımcısı Brian A. Nichols, sosyal medya hesabından konuyu takip ettiklerini belirterek, “ABD, demokratik süreçleri ve hukukun üstünlüğünü güçlendiren bağımsız, yeterli kaynaklara sahip seçim kurumlarını destekliyor. .” paylaşmıştı.
Öte yandan Obrador, seçim reformunun demokrasiye tehdit oluşturduğu iddiasını reddederek, Ulusal Seçim Kurulu’na harcanan bütçenin yoksullukla başa çıkmak için kullanılması gerektiğini savundu.
Obrador, “mahkemenin itirazına rağmen” maddeyi imzalayacağını açıklayarak, reform paketinde “hukuka aykırı herhangi bir madde” bulunmadığını belirtti.